lest desirable situation; least desirable thing

listen to the pronunciation of lest desirable situation; least desirable thing
Englisch - Türkisch

Definition von lest desirable situation; least desirable thing im Englisch Türkisch wörterbuch

worst
(isim) en kötüsü, en kötü durum
worst
{f} yenmek
worst
yün iplik
worst
en kötü

En kötüsü için hazır olmalısınız. - You should be ready for the worst.

En kötüsü için hazırlanmalısın. - You should prepare for the worst.

worst
en kötü şey

Şimdiye kadar yaptığın en kötü şey nedir? - What's the worst thing you've ever done?

Bu olabilecek en kötü şey değil. - That's not the worst thing that could happen.

worst
en kötü şekilde

Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır. - Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.

worst
en kötü biçimde
worst
üstün gelmek
worst
{s} en kötü, en fena. i
worst
adamakıllı
worst
{i} en kötü durum

En kötü durum senaryosu nedir? - What's the worst case scenario?

Eğer en kötü durum senaryosu için hazır mısınız? - Are you ready for the worst-case scenario?

worst
{f} alt etmek
worst
en fena şekilde
worst
en fena surette
worst
(Tekstil) (yarn) yün iplik , kamgarn iplik
worst
en fenası
worst
fena halde
Englisch - Englisch
{i} worst
lest desirable situation; least desirable thing
Favoriten