Işık kapalı iken uyudum.
- I slept with the light off.
Gazın kapalı olup olmadığına bak.
- See if the gas is turned off.
O ofisten dışarı fırladı.
- He rushed out of the office.
Konunun dışına çıktın.
- You are off the point.
Wakayama açıklarında balina bulundu.
- The whale was found off the coast of Wakayama.
Balina, Wakayama kıyılarının açıklarında bulundu.
- The whale has been found off the coast of Wakayama.
Sami bir benzin istasyonunun yakınında bir polis memuru tarafından tespit edildi.
- Sami was spotted by a police officer near a gas station.
O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer.
- She eats lunch near the office where she works.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.
- Where on earth can he have gone off to at this time of day?
Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor.
- Life offers us millions of possibilities.
Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti.
- Experts have offered three possible explanations.
Peter'in ofisindeki yazıcı bozuk ve artık yazdırmıyor.
- The printer in Peter's office is broken and doesn't print anymore.
Her daim kafan bozuk zaten.
- You are always pissed off.
sales are off this quarter.