Benim için Türkçede yazı yazmak daha kolay. Türkçe konuşmak oldukça zor.
- Für mich ist es leichter auf Türkisch zu schreiben. Türkisch zu sprechen ist ziemlich schwer.
O, bir çakmakla oynuyordu.
- He was playing with a lighter.
Bu resmi çakmakla yak.
- Burn this picture with a lighter.
Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır.
- All the other languages are easier than Uighur.
Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.
- When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds.