Molada bacaklarımı germek için kalktım.
- During the intermission I got up to stretch my legs.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
- He sat on the bench and crossed his legs.
Tom bu arazinin yasal sahibidir.
- Tom is the legal owner of this piece of land.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Her iki bacağımı kırdığım dan beri koltuk değneği kullanıyorum.
- I'm on crutches since I broke both my legs.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Ayakları kırık sandalyeleri at.
- Throw away the chairs whose legs are broken.
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
- She sat down and crossed her legs.
Oh, you mean the ex-legger the eldest girl picked up and went and married. - The Big Sleep, by Raymond Chandler.
Dan won't be able to come to the party, since he broke his leg last week and is now on crutches.