Gardırop kapının solunda duruyordu.
- The wardrobe stood to the left of the door.
Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
- The computer is placed to the left of the women.
O, kazada sol bacağından yaralandı.
- He was injured in his left leg in the accident.
Solcu komünizm, infantil bir bozukluktur.
- Left-wing communism is an infantile disorder.
Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
Kalan varsa, bana biraz ver.
- If there is any left, give me some.
Lütfen masayı sola doğru kaydır.
- Please move the desk to the left.
Kamyon sola doğru keskin bir dönüş yaptı.
- The truck made a sharp turn to the left.
Kule sola doğru hafifçe eğildi.
- The tower leaned slightly to the left.
Sola dönerseniz, benzin istasyonu bulursunuz.
- Turning to the left, you will find the gas station.
Soldaki düğmeye bastığına emin misin?
- Are you sure you pressed the button on the left?
Soldaki kişi resmin dengesini bozuyor.
- The person on the left ruins the balance of the picture.
Amerikan araçlarda direksiyon sol taraftadır.
- The steering wheels on American cars are on the left side.
Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır.
- Steering wheels of American cars are on the left side.
Sol elinde ne varsa bana göster.
- Show me what you have in your left hand.
Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
- I tried to write with my left hand.
Japonya'da araba sürdüğünüzde soldan gitmeyi unutmayın.
- When you drive in Japan, remember to keep to the left.
Soldan beşinci adamı öp.
- Kiss the fifth man from the left.
Tom, artıkları ile köpeği besledi.
- Tom fed his leftovers to his dog.
Tom artık yemeği ne yapacağını bilmiyordu.
- Tom didn't know what to do with the leftover food.
Sadece yalnız kalmak istediklerini söylediler.
- They said they only wanted to be left alone.
O sadece yalnız kalmak istiyor.
- She just wants to be left alone.
The political left is not holding enough power.
There are only three cups of juice left.
We were not left go to the beach after school except on a weekend.
Turn left at the corner.
It is there to the left.
- It's there to the left.
The car made a turn to the left.
- The car turned to the left.