Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum.
- I feel abandoned by the only woman I love.
Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.
- The police found a dead body in an abandoned car near the park.
O, terk edilmiş bir binada saklandı.
- He hid in an abandoned building.
O, terk edilmiş binaları seviyor.
- He likes abandoned buildings.