Bana ders anlatmak zorunda değilsin.
- You don't have to lecture me.
Ders saat 8'de başlar.
- The lecture starts at 8 o' clock.
Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
- The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi.
- The professor gave a lecture on the Middle East.
Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi.
- The scientist gave a lecture on the structure of the universe.
Onun konferansları çok uzun.
- His lectures are very long.
Konferans vaktinde başladı.
- The lecture started on schedule.
Sadece örgütlenmemiş okutmanlardan nefret etmiyor musunuz?
- Don't you just hate unorganized lecturers?
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Sadece örgütlenmemiş okutmanlardan nefret etmiyor musunuz?
- Don't you just hate unorganized lecturers?
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Öğrenciler amfiye akın ettiler.
- The students streamed towards the lecture hall.
Onun konferansları çok uzun.
- His lectures are very long.
Konferanslar hakkında hassassın.
- You are sensitive about lectures.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Konferansçının belâgatlı konuşmasından derinden etkilendik.
- We were deeply impressed by the lecturer's eloquent speech.
Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar.
- In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.
Konuşmacı bazı kolej günlerinin anıları üzerinde durdu.
- The lecturer dwelt on some memories of his college days.
Konuşmacının sesi kolayca tüm salon boyunca duyulur.
- The lecturer's voice is easily heard throughout the entire hall.
During class today the professor delivered an interesting lecture.
... prestigious lecture, which actually mentioned you. ...
... Maybe you have lecture to that effect, I don't know. ...