lavanta

listen to the pronunciation of lavanta
Türkisch - Englisch
{i} lavender

The field was full of lavender flowers. - Tarla lavanta çiçekleriyle doluydu.

Nothing grew there besides wild lavender. - Orada vahşi lavantanın dışında hiçbir şey yetişmiyordu.

lavender water
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) lavender
lavender water, lavender
lavander
lavanta kesesi
sachet
lavanta mavisi lavender blue
(color)
lavanta rengi
lavender
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Çeşitli çiçek ve bitkilerden alınan esanslarla yapılan güzel kokulu sıvı
Akdeniz kökenli, yeşil yapraklı, koyu mor çiçekli, çalıya benzer kokulu bir bitki
Lavanta çiçeğinden yapılan ispirtolu esans: "Aşağıdan caz sesi, lavanta kokusu ve alkollü bir hava geliyor."- R. H. Karay
Lavandula angustifolia olarak tanımlanan,ballıbabagillerden,mavi veya mor renkli çiçekleri koku sanayinde kullanılan bir bitki
lavanta
Favoriten