Yarından sonraki gün gel.
- Come the day after tomorrow.
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
- What's the stop after Nagoya?
Biz onun arkasından odaya girdik.
- We entered the room after him.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
- She was very well before lunch, but felt sick afterward.
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
- Ann often plays tennis after school.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We have no classes on Wednesday afternoons.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We don't have class on Wednesday afternoons.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
- Tom closed his diary after writing about that day's events.
Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk.
- We always talked about a lot of things after school.
Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim.
- I'm going to see Mary this afternoon.
Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.
- When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.