Deutsch - Türkisch
Definition von lasur im Deutsch Türkisch wörterbuch
- cilä boyasi; renkli vemik -färbe / ince seffaf boya tabakasi -stein m s. Lapislazuli lasziv iki manali; kaypak; edebe uymayan, müstehcen; (fr.: ihami kabiha müstenit)
Englisch - Türkisch
Definition von lasur im Englisch Türkisch wörterbuch
- glaze
- sır
- glaze
- şeffaf sır perdah
- glaze
- {f} cam gibi olmak
- glaze
- (Askeri) şeffaf kanat buzu
- glaze
- (Meteoroloji) şeffaf buz
- glaze
- parlatmak boya
- glaze
- (Çevre) sırlama
- glaze
- perdah
- glaze
- donuklaşmak
- glaze
- {f} (pencereye) cam takmak
- glaze
- {i} cila
- glaze
- (Askeri) ŞEFFAF KANAT BUZU: Bak. "clear ice"
- glaze
- {f} (bakış) donuklaşmak
- glaze
- pencereye cam takmak
- glaze
- (Tekstil) cilalamak, perdahlamak
- glaze
- {i} parlama
- glaze
- (Tıp) Perdah (dişçilikte)
- glaze
- {i} jöle ile kaplama
- glaze
- {f} cam takmak