Ebediyen yaşamak istiyorum.
- I want to live forever.
Seni ebediyen seveceğim.
- I'll love you forever.
Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi.
- Tom wanted Mary to stay with him forever.
Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
- Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum.
- I feel like I've known her forever.
Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız.
- We will be best friends forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor.
- Many astronomers assume that the universe continues to expand forever.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
- He left Africa forever.
We could wait until the last trump and no-one will turn up.