last; ultimate (e.g. final solution)

listen to the pronunciation of last; ultimate (e.g. final solution)
Englisch - Türkisch

Definition von last; ultimate (e.g. final solution) im Englisch Türkisch wörterbuch

final
final
final
nihai

O, nihai taslakla meşguldür. - He is busy with the final draft.

Biz nihai bir karar aldık. - We've made a final decision.

final
{s} son

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

final
{s} kesin

O bütçe henüz kesinleşmiş değil. - That budget isn't yet final.

Karar henüz kesinleşmiş değil. - The decision is not yet final.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
Englisch - Englisch
final
last; ultimate (e.g. final solution)
Favoriten