lase

Englisch - Türkisch

Definition von lase im Englisch Türkisch wörterbuch

leyzer gibi dalga yaymak

leyzer dalgası altında tutmak

Relevante Übersetzungen

lace

{i} bağcık

Tom ayakkabıları için yeni bağcıklar aldı. - Tom bought new laces for his shoes.

Affedersiniz, bağcıklarınız çözülmüş. - Excuse me, your laces are untied.

lace

{f} bağlamak

lace

birleştirme

lace

(Tekstil) oya işi

lace

bağlama

lace

renklerle çizgilemek

lace

{f} bağla

Mary çizmelerini bağladı. - Mary laced up her boots.

Tom ayakkabı bağlarını bağladı. - Tom tied his shoe laces.

lace

(hafif bir içkiye) az miktar sert içki katmak

lace

bağla(mak)

lace

sırma/dantel/ip/kordon

lace

dövmek

lace

(isim) dantel, oya, şerit, bağ, bağcık

lace

korse kaytanını çekerek beli sıkıştırmak

lace

şiddetle azarlamak

lace

{i} oya

İrlanda oya işleriyle meşhurdur. - Ireland is famous for lace.

lace

{f} bağlanmak

lace

{f} süslemek

lace

(Tekstil) dantel, dantela; şerit, sırma

lace

{f} (ayakkabıya) bağlarını geçirmek

Englisch - Englisch

Definition von lase im Englisch Englisch wörterbuch

To use a laser beam, as for cutting

When a laser zaps an electron orbiting a proton, the electron undergoes what is called the Lamb shift, absorbing energy and jumping to a higher energy level. But instead of lasing electrons, Knowles examined protons with particles called muons, which he calls the electon's fat cousin..

To operate as a laser, to release coherent light due to stimulation

To operate as a laser, to release coherent light due to stimulation. (See laser)

To function as a laser; emit coherent radiation by the action of a laser

lace

Relevante Übersetzungen

lasing

Present participle of lase; using a laser beam

Türkische aussprache

leyz

Aussprache

/ˈlāz/ /ˈleɪz/

Etymologie

[ 'lAz ] (intransitive verb.) 1962. Back-formation from laser.