Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.
- France is the largest country in Western Europe.
Asya, dünya kıtalarının en geniş ve en kalabalığıdır.
- Asia is the largest and most populated of the world's continents.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Bu elbiseler çok büyük.
- These dresses are too large.
Onun ailesi çok geniştir.
- His family is very large.
Onun ailesi çok geniş.
- Her family is very large.
Ona şişman denmez, iriydi.
- He was large, not to say fat.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
Kainat kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Kainat kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.
O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı.
- He endowed the college with a large sum of money.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
- He worked hard to support a large family.
Yaşadığım ev çok büyük değil.
- The house I'm living in isn't very large.
İki gün önce kaçan mahkum hâlâ serbest.
- The prisoner who escaped two days ago is still at large.
Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
- Five prisoners were recaptured, but three others are still at large.
That shipment of Beanie Babies will cost you forty large.
... largest after three top entertainment channels. ...
... largest area of opportunities for developing on Glass ...