large abundance of something, especially without it being used

listen to the pronunciation of large abundance of something, especially without it being used
Englisch - Türkisch

Definition von large abundance of something, especially without it being used im Englisch Türkisch wörterbuch

waste
israf etmek

Zamanımı israf etmekten nefret ederim. - I hate to waste my time.

Tom tartışarak zaman israf etmek istemediğini söyledi. - Tom said he didn't want to waste time arguing.

waste
{f} boşa harcamak

Burada suyu boşa harcamak yasal değildir. - It's illegal to waste water here.

Tom ne kadar zamanın boşa harcandığını hesaplamada daha fazla zamanı boşa harcamak istemedi. - Tom didn't want to waste any more time calculating how much time had been wasted.

waste
iyi kullanmamak
waste
pasa
waste
çöl
waste
boşa giden
waste
ziyan olan
waste
güçten düşürmek
waste
çarçur etmek
waste
artık madde
waste
kıraç
waste
işe yaramaz
waste
kullanılmayan
waste
değerlendirmeme
waste
ifraz edilmiş
waste
{f} aşınmak
waste
bedenden çıkarılmış
waste
iyi kullanmama
waste
{s} boşa harcanan
waste
{i} değer kaybı
Englisch - Englisch
waste
large abundance of something, especially without it being used

    Silbentrennung

    large a·bun·dance of something, es·pe·cial·ly with·out it be·ing used

    Aussprache

Favoriten