large; important; much; huge; immense; wonderful

listen to the pronunciation of large; important; much; huge; immense; wonderful
Englisch - Türkisch

Definition von large; important; much; huge; immense; wonderful im Englisch Türkisch wörterbuch

great
{s} ulu

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu. - Such international cooperation produced great results.

great
muhteşem

Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor. - No matter what he plays on the screen, Tom looks great.

Muhteşem bir yardımcısın. - You've been a great help.

great
büyük (derece/miktar)
great
dağlar kadar
great
hayvani
great
mühim
great
harika

Sonunda harika bir çözüm buldum. - I finally came up with a great idea.

Bu pilavın harika tadı var. - This pilaf tastes great!

great
kocaman

Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir. - A tiny spark may become a great flame.

great
koca

Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu. - The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.

Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı. - Her husband's illness caused her great anxiety.

great
önemli

Bu sorun çok önemlidir. - This matter is of great importance.

Bu, çok önemli bir konu. - This is a matter of great importance.

great
nefis
great
çok iyi

Çok iyi hissetmiyorum. - I haven't been feeling so great.

O kayakta çok iyidir. - She is great at skiing.

great
müthiş

Herkes Nomo'un müthiş bir atıcı olduğunu düşünüyor. - Everyone considers Nomo a great pitcher.

Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür. - Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils.

great
yetenekli

Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin. - You have great talent. You are truly gifted.

great
{s} büyük

Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi. - India was governed by Great Britain for many years.

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır. - An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.

great
{s} iyi

Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız. - Bob and I are great friends.

Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir. - Great care has been taken to use only the finest ingredients.

Englisch - Englisch
gt
{s} great
large; important; much; huge; immense; wonderful
Favoriten