It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
Damn! I forgot to buy rice.
- Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.
It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
The witch cursed the poor little girl.
- Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.
She cursed him for forgetting his promise.
- Sözünü unuttuğu için onu lanetledi.
Shut that bloody door!
- O lanet kapıyı kapat!
There was not a bloody soul.
- Lanet olası bir ruh yoktu.
I can't get rid of that damned sentence!
- Ben o lanet cümleden kurtulamıyorum!
Damned, you look good!
- Lanet, iyi görünüyorsun!
For fuck's sake, where did I put my goddamn house keys?
- Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?
She cursed him for causing the accident.
- Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
The witch cursed the poor little girl.
- Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.