lacking delicacy, refinement and good taste; unbecoming, crass

listen to the pronunciation of lacking delicacy, refinement and good taste; unbecoming, crass
Englisch - Türkisch

Definition von lacking delicacy, refinement and good taste; unbecoming, crass im Englisch Türkisch wörterbuch

tasteless
zevksiz
tasteless
{s} tatsız

Çok pişmiş balık kuru ve tatsız olabilir. - Overcooked fish can be dry and tasteless.

Elma sevmem. Onların hepsi bana tatsız görünüyor. - I don't like apples. All of them seem tasteless to me.

tasteless
{s} lezzetsiz

Bu restorandaki yemekler lezzetsiz. - The food in this restaurant is tasteless.

tasteless
{s} tadı olmayan, tatsız, yavan (yemek)
tasteless
{s} yavan
tasteless
uygunsuzluk
tasteless
tastelessnesstatsızlık
tasteless
zevksiz/tatsız
tasteless
{s} tat alma yeteneği olmayan
tasteless
tatssız
tasteless
tastelesslytatsızca
Englisch - Englisch
tasteless