O bir nehir botunda bir işçidir.
- He's a labourer on a riverboat.
Kayaları patlatan işçiler gördük.
- We saw laborers blasting rocks.
İşçiler bir insan barikatı kurdu.
- The laborers formed a human barricade.
Tom bir emekçi olarak çalıştı.
- Tom worked as a laborer.
I think we've all got the idea. There's no need to labour the point.