Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
- He explained later how he made this decision.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
- As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Seri katillerin çoğu, çocukluklarında şiddete maruz kalmışlardır, ama çocukluklarında şiddete maruz kalan çok az insan, sonradan seri katil olmuştur.
- Most serial killers have experienced brutal childhoods, but very few people who experienced brutal childhoods later become serial killers.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.