lüks hayat

listen to the pronunciation of lüks hayat
Türkisch - Englisch
luxurious living
fleshpot
fleshpots
high life

Sami was living the high life he always wanted. - Sami her zaman istediği lüks hayatı yaşıyordu.

Layla saw Sami as a ticket to the high life. - Leyla, Sami'yi lüks hayat için bilet olarak gördü.

high living
Türkisch - Türkisch
Fazla masraf gerektiren tantanalı, gösterişli ve göz kamaştırıcı yaşama biçimi
lüks hayat
Favoriten