Türkisch - Englisch
Definition von lâle im Türkisch Englisch wörterbuch
- (isim) Tulip
Tulips are in full bloom now.
-Laleler şimdi tam çiçekleniyorlar.
My mother likes tulips very much and so does my sister.
-Annem laleleri çok sever ve kız kardeşim de öyle.
- (Botanik, Bitkibilim) tulipa
- (Botanik, Bitkibilim) liriodendron tulipifera
- thimbleweed
- any type of plant of the lily family and of the genus Tulipa having large cup-shaped flowers of different colors; flowers of the tulip plant
- forked stick (for picking fruit)
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zambakgiller,zambakiye) tulip
- hist. tulip-shaped iron collar (put around the neck of convicts and slaves). L
- {i} tulip
My mother likes tulips very much and so does my sister.
-Annem laleleri çok sever ve kız kardeşim de öyle.
Tulips are in full bloom now.
-Laleler şimdi tam çiçekleniyorlar.
- lale ağacı
- tulip tree
- lale ağacı
- (Botanik, Bitkibilim) tulip-tree
- lale halatı
- (Askeri) tiller preventer
- lale soğanı
- bulb
- lale bahçesi
- tulip garden
- lale devri
- (Tarih) Tulip Period or Tulip Era which the Ottoman Empire can be said to have begun to orient itself towards Europe
- lale orta
- middle of the tulip
- lale Devri Ottoman
- hist. the Tulip Period (extending from 1718 to 1730)
- lale soğanı
- tulip bulb
- lale şeklinde kadeh
- tulip styled glass
- lâle ağacı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: manolyagiller) tulip tree
- laleler
- tulips
Tulips will be in flower soon.
-Laleler yakında çiçek açacaklar.
Tulips will bloom soon.
-Laleler yakında çiçek açacaklar.
- ters lale
- (Botanik, Bitkibilim) Crown imperial, Kaiser's crown, Fritillaria imperialis
- kalp ve lale
- heart and tulip
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von lâle im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Lâle denen meşhur çiçek
- (Osmanlı Dönemi) Vaktiyle suçluların ve delilerin boynuna takılan halka
- (Osmanlı Dönemi) İncir koparmak için ucu çatallı değnek
- Eskiden ağır hapis mahkumlarının boynuna geçirilen demir halka
- Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
- Gelincik
- Eskiden sucuların boyunlarına asılan iki ucu lale gibi kıvrak demir halka, pranga
- Eskiden, ağır hapis mahkumlarının boynuna geçirilen halka
- Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka
- Zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
- Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
- Ağaçtan meyve koparmaya yarayan ucu çatallı sırık
- lale ağacı
- Manolyagillerden, ana yurdu Güney Amerika olan, çiçekleri lâleye benzeyen bir süs ağacı (Liriodendron tulipifera)
- lale müldür
- Buhurumeryem, Saatler/Geyikler, Anemon gibi yapıtlarıyla tanınmış kadın şairimiz
- lale müldür
- Kuzey Defterleri, Buhurumeryem, Anemon gibi kitaplarıyla tanınmış kadın şairimiz
- lale orta
- Avrupa'nın ilk FıFA kokartlı kadın hakemi
- lale orta
- ilk Türk kadın Milli futbol hakemi