lâhanası

listen to the pronunciation of lâhanası
Türkisch - Englisch
sprouts
third-person singular of sprout
plural of sprout
Brussels sprouts
lâhana
cabbage

Tom likes all vegetables except cabbage. - Tom lahana hariç bütün sebzeleri sever.

Cabbage can be eaten raw. - Lahana çiğ olarak yenilebilir.

lahana
cabbage

Cabbage can be eaten raw. - Lahana çiğ olarak yenilebilir.

I like all vegetables except cabbage. - Lahana hariç tüm sebzeleri severim.

lahana
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) cabbage, kale
lahana
colewort
lahana
kale

Mary made a kale and quinoa salad. - Mary bir kıvırcık lahana ve kinoa salatası yaptı.

Milano lahanası
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) savoy cabbage
brüksel lahanası
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) Brussel sprouts
brüksel lâhanası
sprouts

I don't like brussel sprouts. - Brüksel lahanasını sevmiyorum.

brüksel lâhanası
Brussels sprouts
turp lâhanası
cole seed
yer lâhanası
kohlrabi

Her eyes were the colour of kohlrabi. - Onun gözleri yer lahanası rengiydi.

çin lâhanası
Chinese cabbage
şalgam lahanası
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) [syn.: şalgam lahanası, yer lahanası, yabani şalgam] swede rape
Türkisch - Türkisch

Definition von lâhanası im Türkisch Türkisch wörterbuch

brüksel lahanası
(Botanik, Bitkibilim) Brüksel lahanası (Brassica oleracea Gemmifera) Brassicaceae (turpgillerden), küçük yumru şeklinde ve kalınca kat kat yaprakları olan bir sebze türü
Lahana
kelem
Lahana
dürme
Lahana
lomba
Lahana
feren
Lahana
ilana
lahana
Brassia oleracea olarak tanımlanan, turpgillerden, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki
lahana
Kelem de denilen kış sebzesi
lahana
Turpgillerden, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki, kelem (Brassica oleracea)
lâhanası
Favoriten