kuzu'

listen to the pronunciation of kuzu'
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Evmek, acele
kuzu
Bir meyve veya sebzeye bitişik olan küçük meyve veya sebze
kuzu
Koyun yavrusu
kuzu
Kuzu etinden yapılmış olan (yiyecek)
kuzu
Ben koyun olayım sen de bir .../Meleye meleye getirek yazı (Türkü)
kuzu
Akya Balığı
kuzu
Koyun yavrusu: "Belki beş kuzunun derisinden yapılmış, siyah bir kalpak."- Ö. Seyfettin
kuzu dişi
İleri yaşlarda çıkan diş, peynir dişi
kuzu dişi
Süt dişi
kuzu eti
Kesilmiş kuzunun parçalanıp satılan eti
kuzu kapama
Kemikli kuzu etinin, arpacık soğanı, yeşil soğan, havuç, dereotu ile birlikte ağır ateşte pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü
kuzu kapısı
Büyük bir kapının içinde veya yanında bulunan küçük kapı, kuzuluk
kuzu kestanesi
Yabanî ağaçlardan elde edilen, küçük, lezzetli bir kestane türü
kuzu kuzu
Hiç ses çıkarmadan, karşı gelmeden, uysal bir biçimde
kuzu mantarı
Bazitli mantarlardan, çayırlarda, sulak yerlerde yetişen, şapkası etli, kalın, koni biçiminde, pürüzlü, yenilir bir mantar (Boletus edulis)
kuzu sarmaşığı
Boyu 3 m kadar olabilen, tırmanıcı, beyaz sütlü, çok yıllık ve otsu bir bitki (Canvolvulus arvensis)
kınalı kuzu
Sevgi belirtmek için kullanılan bir söz
kınalı kuzu
Genellikle alnına kına yakılmış kuzu veya koyun
Englisch - Englisch

Definition von kuzu' im Englisch Englisch wörterbuch

kuzu
A white starch made from the root of the wild kuzu plants Used in making soups, sauces, gravies, desserts and for medicinal purposes
kuzu
A white starch made from the roots of a prolifically growing, vining plant native to Asia It is used as a thickening agent for sauces, glazes and puddings, or in medicinal teas and soups It is said to have powerful medicinal qualities, among them, strengthening digestion and regularizing body temperature
kuzu
A white starch made from the root of the wild kuzu plant Used in making soups, sauces, gravies, desserts, and for medicinal purposes
Türkisch - Englisch

Definition von kuzu' im Türkisch Englisch wörterbuch

kuzu şiş
Lamb on skewers
kuzu
yeanling
kuzu
vault
kuzu
sheep

He's a wolf in sheep's clothing. - O, kuzu postuna bürünmüş kurt.

Beware the wolf in sheep's clothing. - Kuzu postuna bürünmüş kurttan sakının.

kuzu balığı
(Gıda) leer fish
kuzu budu
(Gıda) leg of lamb
kuzu budu fırın
(Gıda) roast leg of lamb
kuzu böbreği
(Gıda) kidney of lamb
kuzu ciğeri
(Gıda) lamb liver
kuzu ciğeri
(Gıda) liver of lamb
kuzu derisi
(Çiftçilik) lamb skin
kuzu dolması
(Gıda) lamb stuffed with rice
kuzu döşü
(Gıda) breast of lamb
kuzu fırın
(Gıda) rosted lamb
kuzu haşlama
(Gıda) boiled lamb
kuzu kolu
(Gıda) lamb’s arm
kuzu kotlet
(Gıda) lamb chop
kuzu kotlet
(Gıda) lamb cutlet
kuzu kulağı
(Botanik, Bitkibilim) dock
kuzu kulağı
(Tıp) rumex acetosa
kuzu kuzu
submissively
kuzu kuzu
like a lamb
kuzu kızartma
(Gıda) roast lamb
kuzu mantarı
(Gıda) morel
kuzu pirzola
(Gıda) lamb chops
kuzu pirzolası
(Gıda) lamb chops
kuzu rosto
(Gıda) roast lamb slices
kuzu tandır
(Gıda) lamb in tandori
kuzu tandır
(Gıda) pit roasted lamb
kuzu yahnisi
(Gıda) lamb stew
kuzu çevirme
(Gıda) spit roasted lamb
Kurdun yavrusu kuzu olmaz
(Atasözü) A villian's deed cannot be charity
kuzu ağılı
sheep pen
kuzu
hogget
kuzu
slang passive male homosexual, queen
kuzu
a small fruit that has become joined to a larger fruit while growing
kuzu beyin salatası
(Gıda) salad of lamb brains
kuzu buğulaması
(Gıda) poached lamb
kuzu ciğeri çorbası
(Gıda) lamb’s liver soup
kuzu ciğeri ızgarası
(Gıda) grilled lamb liver
kuzu derisi
lambskin
kuzu derisi işleme makinesi
(Çiftçilik) lining shearling
kuzu dolması
stuffed and roasted lamb
kuzu dolması
roast lamb stuffed with rice
kuzu dolması iç pilavlı
(Gıda) lamb stuffed with spiced rice
kuzu doğurma
lambing
kuzu filetosu
chump
kuzu filetosu
(Gıda) loin of lamb
kuzu gibi
1. (child) who's as good as gold. 2. sweet-tempered, mild-mannered, gentle, meek, lamblike; inoffensive
kuzu gibi
lamblike
kuzu gibi
like a lamb

Right now, Tom is sleeping like a lamb. - Tom şu anda kuzu gibi uyuyor.

kuzu gibi
as meek as a lamb
kuzu gibi kimse
lamb
kuzu gibi sessiz
(deyim) as meek as a lamb
kuzu göbeği
(Botanik, Bitkibilim) meadow mushroom
kuzu güveç
lamb stew
kuzu güveç
(Gıda) lamb en cocotte
kuzu kaburgası
(Gıda) riblets
kuzu kebabı
(Gıda) lamb kebab
kuzu kebap
(Gıda) lamb roast
kuzu kesilmek
to become as gentle as a lamb
kuzu kesilmek
become as gentle as a lamb
kuzu kulağı asit
(Kimya) oxalic acid
kuzu kuzu
without so much as a word of protest; sweetly and docilely
kuzu kuzu
without any objections, submissively
kuzu palamudu
(Botanik, Bitkibilim) small tunny
kuzu pirzolası
lamb chop
kuzu postu
galyac
kuzu postu
galyak
kuzu postuna bürünmek
(for a guilty or vicious person) to act as if he's as innocent or as gentle as a lamb
kuzu postuna bürünmek
(deyim) sail under false colors
kuzu postuna bürünmek
(deyim) be a wolf in sheep's clothing
kuzu postunda kurt
wolf in sheep's clothing
kuzu sarması
lamb chitterlings
kuzu sarması
(Gıda) tripe of lamb in oven
kuzu tas kebabı
(Gıda) kebab of lamb
kuzu yünü
lamb's wool
kuzu yünü
lambs wool
kuzu çevirmek
broil lamb on a spit
kuzu çevirmek
to roast a lamb on a spit
kuzu çevirmek
to broil lamb on a spit
kuzu çevirmesi lamb roasted
on a spit
kuzu şiş kebabı
(Gıda) lamb on skewither
kuzu şiş köftesi
(Gıda) lamb balls on skewer
Geçmişe mazi yenmişe kuzu derler
Let bygones be bygones
analı kuzu, kınalı kuzu
(Atasözü) A child whose mother is living is clean and well cared for
canciğer kuzu sarması
very dear, intimate
canciğer kuzu sarması olmak
to be as thick as thieves
dişi kuzu
ewe-lamb
iki yaşındaki kuzu
tegg
iki yaşındaki kuzu
teg
kırım kuzu yünü
krimmer
sarmaş dolaş kuzu dolması olmak
to become firm friends, become inseparable friends
yavrulamak (kuzu)
yean
ısa amblemi olarak kullanılan kuzu şekli
Agnus Dei