kuzeyde

listen to the pronunciation of kuzeyde
Türkisch - Englisch
up north

Tom comes from a small village up north. - Tom kuzeyde küçük bir köyden geliyor.

north

In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland. - Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.

There is bad weather in the north. - Kuzeyde kötü hava var.

Kuzey
(isim) North

Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan. - Tsez dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.

Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan. - Didoca, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkas dilidir.

kuzey
{s} northern

Our office is on the northern side of the building. - Bizim ofis binanın kuzey tarafındadır.

Hokkaido is in the northern part of Japan. - Hokkaido Japonya'nın kuzey kesiminde yer almaktadır.

kuzey
nord
kuzey
septentrion
kuzey
the north

The army is in the north to protect the border. - Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.

My house is in the northern part of the city. - Evim şehrin kuzey kesiminde.

kuzey
spanish america
kuzey
norton
kuzey
north; northern
kuzey
boreal

One of my dreams is to one day see the aurora borealis. - Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek.

kuzey
northem. K
kuzey
northerly
Türkisch - Türkisch

Definition von kuzeyde im Türkisch Türkisch wörterbuch

KUZEY
Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer
KUZEY
Bu yöne düşen, bu yönle ilgili olan, şimali
KUZEY
Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı
KUZEY
Yıldız
Kuzey
şimal
kuzey
(Osmanlı Dönemi) şimâl
kuzeyde
Favoriten