Your car has a broken taillight.
- Arabanın bozuk bir kuyruk lambası var.
The International Sun-Earth Explorer 3 (ISEE-3) spacecraft made the first ever direct cometary measurements on September 11, 1985 as it flew through the tail of Comet Giacobini-Zinner.
- Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı.
British people are used to standing in queues.
- İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın.
A long queue had formed in front of the shop.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
Tom stood in line for an hour.
- Tom bir saat kuyrukta bekledi.
Tom had to wait in line for three hours.
- Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı.