Without ethical culture, there is no salvation for humanity.
- Etik kültür, olmadan insanlık için kurtuluş yoktur.
It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
There seems to be no way out of this vicious circle.
- Bu kısır döngüden kurtuluş görülmüyor.
Passover is a Jewish holiday that commemorates the liberation of the Jews by God from slavery in Egypt.
- Hamursuz bayramı Mısır'da Tanrı tarafından Yahudilerin kölelikten kurtuluşu anısına kutlanan bir Yahudi bayramıdır.
I believe that sexual liberation has been thoroughly misunderstood. Porno kills sex.
- Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.
When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
We finally got rid of our old car.
- Sonunda eski arabamızdan kurtulduk.
It is not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
It's not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.