kurtulmak of

listen to the pronunciation of kurtulmak of
Türkisch - Türkisch

Definition von kurtulmak of im Türkisch Türkisch wörterbuch

kurtulmak
Doğurmak
Kurtulmak
kaymak
Kurtulmak
(Hukuk) TAHALLUS ETMEK
Kurtulmak
(Osmanlı Dönemi) MAHÎS
Kurtulmak
halas olmak
Kurtulmak
(Hukuk) TAALLUS
Kurtulmak
(Osmanlı Dönemi) BÜR'
kurtulmak
İstenmeyen, sıkıntı veren, hoşlanılmayan bir kimseden, bir yerden, bir durumdan uzaklaşmak
kurtulmak
Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak: "Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler."- A. Gündüz. İstenmeyen, sıkıntı veren, hoşlanılmayan bir kimseden, bir yerden, bir durumdan uzaklaşmak: "Kayıtsızlıktan, tembellikten, gerilikten kurtulmak için inanmak lazım."- O. S. Orhon
kurtulmak
Bağını koparıp kaçmak
kurtulmak
Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak
kurtulmak
Bulunduğu veya bağlı olduğu yerden ayrılmak
kurtulmak
Bir şey bulunduğu veya bağlı olduğu yerden ayrılmak: "Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler, saplarından kurtularak dolgun, yumuşak bir sesle yerlere, çimenler içine durmamacasına yavaş yavaş dökülürdü."- R. H. Karay
Türkisch - Englisch
do away with
kurtulmak
get rid of

I will have to get rid of this worn-out carpet. - Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım

I want to get rid of it. - Ondan kurtulmak istiyorum.

kurtulmak
{f} discard

It's not easy to discard a bad habit. - Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değil.

kurtulmak
get out of

Once you've got into a bad habit, it can be difficult to get out of it. - Bir defa kötü bir alışkanlığı başlayınca, ondan kurtulmak zor olabilir.

When I find myself in trouble, I try to find a way to get out of it. - Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.

kurtulmak
ditch
kurtulmak
dispose of
kurtulmak
escape
kurtulmak
get away

I just want to get away. - Ben sadece kurtulmak istiyorum.

I have to get away from this place. - Bu yerden kurtulmak zorundayım.

kurtulmak
shake off
kurtulmak
pull through
kurtulmak
{f} evade
kurtulmak
(deyim) keep clear of
kurtulmak
come through
kurtulmak
(deyim) see the back of
kurtulmak
recover

Tom needed a few hours to recover from his nightmare. - Kabusundan kurtulmak için Tom'un birkaç saate ihtiyacı vardı.

kurtulmak
make a bonfire of
kurtulmak
be recovered from
kurtulmak
be rid of
kurtulmak
dispone
kurtulmak
give birth
kurtulmak
get over

It takes time to get over a divorce. - Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.

kurtulmak
break oneself of a habit
kurtulmak
liquidate
kurtulmak
pull away
kurtulmak
be finished
kurtulmak
dispose
kurtulmak
get rid off
kurtulmak
finished
kurtulmak
disentangle
kurtulmak
avoid

Sami fled to Egypt to avoid arrest. - Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.

kurtulmak
cast off
kurtulmak
(Dilbilim) chuck out
kurtulmak
emerge

Japan is still struggling to emerge from recession. - Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.

kurtulmak
be shot of
kurtulmak
to be finished
kurtulmak
dodge
kurtulmak
bail out
kurtulmak
chuck off
kurtulmak
rescued
kurtulmak
come true
kurtulmak
get off
kurtulmak
loose
kurtulmak
saved
kurtulmak
be rescued
kurtulmak
throw off
kurtulmak
get

Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities. - Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.

I will have to get rid of this worn-out carpet. - Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım

kurtulmak
choke off
kurtulmak
cheat
kurtulmak
circumvent
kurtulmak of.
rid of
kurtulmak
to be rescued, be saved; to escape
kurtulmak
elude
kurtulmak
(for an animal) to get loose, break loose (from a restraining rope)
kurtulmak
(for something) to slip out (of), fall out (of)
kurtulmak
put off
kurtulmak
be saved
kurtulmak
free oneself
kurtulmak
(for a job) to be finished, be completed
kurtulmak
be freed
kurtulmak
break loose
kurtulmak
to be rescued, to be saved; to escape; to get rid of sb/sth, to dispose of sb/sth, to elude; to dodge; (bir cezadan) to get off (with sth); to recover; to be finished
kurtulmak
extricate oneself
kurtulmak
break away
kurtulmak
make away with
kurtulmak
to get shut of (someone unpleasant); to be rid of (something or someone unpleasant)
kurtulmak
disengage
kurtulmak
smooth away
kurtulmak
quit oneself
kurtulmak
defecate
kurtulmak
get clear of
kurtulmak of
Favoriten