In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
- Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
She likes to read everything, and she read the Quran in all the languages she knows.
- O her şeyi okumayı sever ve o, Kuran'ı bildiği bütün dillerde okudu.
As the Holy Koran tells us, Be conscious of God and speak always the truth.
- Kutsal Kuran bize, Allah'a inançlı olmayı ve her zaman doğru konuşmayı emreder.
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
What's today's exchange rate?
- Bugünkü döviz kuru nedir?
What is the exchange rate today?
- Bugün döviz kuru nedir?
She signed up for a Spanish course.
- O, İspanyolca kursuna kaydoldu.
I hate so-called 30 days language courses.
- Sözde 30 günlük dil kurslarından nefret ediyorum.
Kublai Khan established the Yuan Dynasty in 1271.
- Kubilay Han Yuan Hanedanı'nı 1271 yılında kurmuştur.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
Which language class are you taking this semester? Arabic Level 5.
- Bu yarıyıl tatilinde hangi dilin kursunu alacaksın? Arapça 5. seviye.
Tom was daydreaming in class.
- Tom sınıfta hayal kuruyordu.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
The education in that institute is simply pathetic.
- O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.
This school was founded in 1970.
- Bu okul 1970'te kuruldu.
Harvard University was founded in 1636.
- Harvard Üniversitesi, 1636'da kuruldu.
Full body scanners were installed at the airport.
- Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
Tom had solar panels installed on the roof of his house.
- Tom çatısına güneş paneli kurdurdu.
One thing I don't like about the iPad is that you can't easily install apps that aren't available through Apple's App Store.
- iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.
This new product has been checked twice this week in order to avoid any problem during the installation.
- Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
The leader should know where to set up the tent.
- Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
Tom set up a website for Mary.
- Tom Mary için bir websitesi kurdu.
The rescue party searched for the missing passengers.
- Kurtarma ekibi kayıp yolcuları aradı.
Being careful and diligent is necessary, but not sufficient for passing this course.
- Dikkatli ve çalışkan olmak gereklidir, fakat bu kursu geçmek için yeterli değildir.
The leader should know where to set up the tent.
- Liderin çadırı nereye kuracağını bilmesi gerekir.
I'll set the alarm for seven o'clock.
- Alarmı yediye kuracağım.
Bush put together a hard-working team.
- Bush çalışkan bir ekip kurdu.
Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!
- Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
The town was established in the 18th century.
- Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.
2016 was declared the International Year of Pulses by the United Nations General Assembly.
- 2016 birleşmiş milletler genel kurulu tarafından uluslararası bakliyat yılı ilan edildi.
Everyone has the right to freedom of peaceful assembly and association.
- Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
- Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.
- Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.
If I had known before I courted, I never would have courted none.
- Kur yapmadan önce bilseydim hiç kur yapmazdım.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
Tom wanted a pencil with a softer lead.
- Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.
No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
- Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!