In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
- Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
She didn't know there was a translation of the Quran in Hebrew.
- Kuran'ın İbranice bir çevirisi olduğunu bilmiyordu.
As the Holy Koran tells us, Be conscious of God and speak always the truth.
- Kutsal Kuran bize, Allah'a inançlı olmayı ve her zaman doğru konuşmayı emreder.
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
What's today's exchange rate?
- Bugünkü döviz kuru nedir?
What's the exchange rate today?
- Bugün döviz kuru nedir?
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
Kublai Khan established the Yuan Dynasty in 1271.
- Kubilay Han Yuan Hanedanı'nı 1271 yılında kurmuştur.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
Which language class are you taking this semester? Arabic Level 5.
- Bu yarıyıl tatilinde hangi dilin kursunu alacaksın? Arapça 5. seviye.
Last year in the spring I attended a cooking class and learned how to bake bread.
- Geçen yıl baharda bir yemek kursuna katıldım ve ekmek nasıl pişirilir öğrendim.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
The education in that institute is simply pathetic.
- O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.
Social order does not come from nature. It is founded on customs.
- Toplumsal düzen doğadan gelmez. Gelenekler üzerine kurulmuştur.
Our school was founded in 1990.
- Okulumuz 1990'da kuruldu.
The world's first parking meter was installed in Oklahoma City in 1935.
- Dünyanın ilk parkmetresi 1935 yılında Oklahoma'da kuruldu.
Full body scanners were installed at the airport.
- Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
This new product has been checked twice this week in order to avoid any problem during the installation.
- Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
We've installed several security cameras.
- Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.
Tom set up a website for Mary.
- Tom Mary için bir websitesi kurdu.
The University Administration decided to set up a branch campus in New York.
- Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.
All the passengers were saved from drowning.
- Bütün yolcular boğulmaktan kurtarıldılar.
The rescue party searched for the missing passengers.
- Kurtarma ekibi kayıp yolcuları aradı.
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
- Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
It took us half an hour to set up the tent.
- Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!
- Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım.
Bush put together a hard-working team.
- Bush çalışkan bir ekip kurdu.
The town was established in the 18th century.
- Kasaba 18. yüzyılda kurulmuştur.
The research institute was established in the late 1960s.
- Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
Everyone has the right to freedom of peaceful assembly and association.
- Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
Due to the lack of attendees, we have to postpone the general assembly.
- Katılımcı olmaması nedeniyle, genel kurulu ertelemek zorundayım.
In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ.
- Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.
I contacted my parents.
- Ebeveynlerimle temas kurdum.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.
- Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.
Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.
- Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.
- Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.
He tried wooing her with love poems.
- O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.
Tom wanted a pencil with a softer lead.
- Tom daha yumuşak uçlu bir kurşun kalem istedi.
It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
- İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.