She gave me a pencil. - O bana bir kurşunkalem verdi.
She gave me a pencil.
O bana bir kurşunkalem verdi.
He has two pencils; one is long and the other short. - Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.
He has two pencils; one is long and the other short.
Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.