kuşkulanmak

listen to the pronunciation of kuşkulanmak
Türkisch - Englisch
{f} doubt

I wish you would stop doubting me. - Keşke benden kuşkulanmaktan vazgeçsen.

I know you have reason to doubt me. - Benden kuşkulanmak için sebebin olduğunu biliyorum.

{f} suspect
query
be doubtful
to suspect, to doubt, to question, to query, to smell a rat
impugn
surmise
disbelieve
question
fear
to suspect; to get suspicious about; to doubt, be in doubt about
feel suspicious
mistrust
distrust
smell a rat
kuşkulan
{f} doubt

I doubt which sentence is grammatically correct. - Dilbilgisel olarak hangi cümlenin doğru olduğundan kuşkulanıyorum.

I never doubted your words. - Sözlerinden hiç kuşkulanmadım.

kuşkulanma
inkling
Türkisch - Türkisch
Kuşku içinde bulunmak, kuşku duymak, şüphelenmek
şüphelenmek
şüphe etmek
küşümlenmek
kuşkulanma
Kuşkulanmak işi
kuşkulanmak
Favoriten