Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
- Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
He was surrounded by the crowd.
- O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.
The problem was beset with difficulties.
- Sorun zorluklarla kuşatıldı.
Armed forces besieged the city.
- Silahlı kuvvetler şehri kuşattı.
The Greeks besieged Troy for ten years.
- Yunanlar on yıl boyunca Truva'yı kuşattı.
The soldiers surrounded the village.
- Askerler köyü kuşattı.
We're surrounded by police.
- Polis tarafından kuşatıldık.
They're surrounding us.
- Onlar bizi kuşatıyor.