It's strange that people in hot climate zones eat spicy things like curry.
- Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.
Who's that girl with the red sash?
- O kırmızı kuşaklı kız kim?
To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.
- Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
There is a generation gap between them.
- Onlar arasında kuşak farkı var.