Türkisch - Englisch
Definition von kral im Türkisch Englisch wörterbuch
- king
The king abused his power.
-Kral, gücünü kötüye kullandı.
The king crushed his enemies.
-Kral düşmanlarını ezdi.
- sovereign
Queen Victoria was the sovereign of Great Britain.
-Kraliçe Victoria, Büyük Britanya'ya egemen oldu.
- Rex
- tycoon
- baron
- monarch
The Vatican is an absolute monarchy with an elected king.
-Vatikan seçilmiş bir kral ile mutlak bir monarşidir.
- (Konuşma Dili) super, A1, top-notch
- king; baron, tycoon
- kingpin
- kral asası
- scepter
- kral dairesi
- (Turizm) king room
- kral gibi
- comfortably
- kral gibi
- majestically
- kral gibi
- regally
- kral hazretleri
- his-majesty
- kral kobra
- king cobra
- kral kobra
- (Hayvan Bilim, Zooloji) ophiophagus hannah
- kral muhafızı
- gentleman-at-arms
- kral sarayı
- (Politika, Siyaset) court
- kral veya eşine verilen unvan
- majesty
- kral öldürme
- regicide
- Kral william
- the Conqueror
- kral akbaba
- (Hayvan Bilim, Zooloji) king vulture
- kral arthur ve şövalyelerinin oturduğu masa
- the Round Table
- kral edward döneminden olan
- Edwardian
- kral gibi
- kingly, majestically, comfortably
- kral gibi
- kinglike
- kral gibi davranmak
- play rex
- kral gibi yaşamak
- live like a king
- kral ilan edilmek
- be acclaimed as king
- kral ilan etmek
- acclaim smb. king
- kral ilan etmek
- proclaim smb. king
- kral ilan etmek
- acclaim smb. as king
- kral katili
- regicide
- kral kuş
- kingbird
- kral lalesi
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zambakgiller,zambakiye) crown imperial lily
- kral muhafızı
- gentleman at arms
- kral mührü
- privy signet
- kral naibi
- regent
- kral naipliği
- regency
- kral olmak
- become king
- kral otu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: maydanozgiller,sayvaniye) [syn.: kral otu, imparator otu] masterwort
- kral parlak sığırcık
- (Tabiat Doğa) (kuş) golden-breasted starling
- kral penguen
- king penguin
- kral suyu
- aqua regia
- kral taraftarı
- royalist
- kral vekili
- protector
- kral vekili (felemenk)
- (Tarih) provolar
- kral vekilliği
- protectorate
- kral çıplak
- the king is naked
- kral'ın mirası
- appanage
- kral'ın mirası
- apanage
- krallar
- kings
Later the personal guards of kings were called satellites.
-Daha sonra kralların kişisel muhafızlarına uydular deniyordu.
We talked about cabbages and kings.
-Kaleler ve krallar hakkında konuştuk.
- en kral
- topnotch
- havari kral (macaristan)
- (Tarih) apostolic king
- küçük kral
- kinglet
- yedi kral
- (Tarih) heptarch
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von kral im Englisch Englisch wörterbuch
- kral yolu
- (Tarih) Kral Yolu veya tam ismi ile Pers Kral Yolu Pers İmparatorluğu kralı Darius I zamanında M.Ö. 5. yüzyılda yapılmış olan bir antik anayoldur. Darius bu yolu büyük imparatorluğu boyunca Susa'dan Sardis'e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır. Bu kuryeler yedi günde 2.699 kilometre seyahat edebiliyorlardı. Yunanlı tarihçi Herodotus'un yazdığı, "Dünya'da Persli kuryelerden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yoktur" cümleleri ile onları övmektedir. Benzer bir şekilde, "Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldi" cümlesi ise bu kuryelerin gayri resmi sloganlarıydı
- pers kral yolu
- (Tarih) Kral Yolu veya tam ismi ile Pers Kral Yolu Pers İmparatorluğu kralı Darius I zamanında M.Ö. 5. yüzyılda yapılmış olan bir antik anayoldur. Darius bu yolu büyük imparatorluğu boyunca Susa'dan Sardis'e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır. Bu kuryeler yedi günde 2.699 kilometre seyahat edebiliyorlardı. Yunanlı tarihçi Herodotus'un yazdığı, "Dünya'da Persli kuryelerden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yoktur" cümleleri ile onları övmektedir. Benzer bir şekilde, "Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldi" cümlesi ise bu kuryelerin gayri resmi sloganlarıydı
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kral im Türkisch Türkisch wörterbuch
- En yüksek devlet otoritesini, bütün devlet başkanlığı yetkilerini kalıtım veya soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran kimse
- Üstün, çok iyi
- Herhangi bir alanda başkalarından üstün olan kimse
- Çok başarılı ve zengin iş adamı
- Herhangi bir alanda başkalarından üstün olan kimse. Çok başarılı ve zengin iş adamı: "Şimdiki adı konserve kralı olan birisi ile tanıştım."- A. Gündüz. Üstün, çok iyi: "Firuzağa'da şirin, kutu gibi, manzarası çok kral bir çatı katına taşındı."- A. İlhan
- kral suyu
- Asitlerin az etki ettiği ya da etki etmediği altın ve platin gibi metallerle tepkimeye girebilen kuvvetli bir asit çözeltisi. Hidroklorik asit ve Nitrik asitin 3: 1 oranında göre karıştırılmasıyla oluşur. İlk defa Ebu Musa Câbir bin Hayyam tarafından bulunduğu tahmin edilmektedir
- taçsız kral
- Herhangi bir konuda büyük ün yapmış olan kimse