kozmetikçi

listen to the pronunciation of kozmetikçi
Türkisch - Englisch
Cosmetician
cosmetologist
kozmetik
cosmetics

That store no longer sells cosmetics. - O mağaza artık kozmetik satmıyor.

Layla bought cosmetics at every shopping mall she visited. - Leyla ziyaret ettiği her alışveriş merkezinden kozmetik ürünleri satın aldı.

kozmetik
cosmetic; cosmetics
kozmetik
(a) cosmetic
kozmetik
cosmetic

Tom had cosmetic surgery. - Tom kozmetik cerrahi geçirdi.

We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details. - Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.

kozmetikçi
Favoriten