We were expelled from school for fighting.
- Kavga nedeniyle okuldan kovulduk.
I've been expelled from school.
- Ben okuldan kovuldum.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
The government is expelling illegal aliens as part of a crackdown.
- Hükümet yasadışı yabancıları yasaklamanın bir parçası olarak kovuyor.
We were expelled from school for fighting.
- Kavga nedeniyle okuldan kovulduk.
She was expelled from the summer camp because she kissed her friend.
- O, arkadaşını öptüğü için yaz kampından kovuldu.
It is strange for him to be dismissed.
- Onun kovulması garip.
I have to dismiss Ken.
- Ken'i kovmak zorundayım.
He dismissed most of his men.
- O erkeklerin çoğunu işten kovdu.
He was dismissed by the boss of the factory.
- Fabrikanın patronu tarafından kovuldu.
Tom, Mary and John were playing tag on the playground.
- Tom, Mary ve John sahada kovalamaç oynuyorlardı.
Do you want to tag along?
- Kovalamak istiyor musun?