Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
- Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.
Masraf umrumda değil.
- I don't care about the expense.
Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.
- We must cut our expenses to save money.
Yeni bir daireyi döşemek büyük harcamalar gerektirir.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
- We must cut down our expenses.