korkutarak

listen to the pronunciation of korkutarak
Türkisch - Englisch
startlingly
frighteningly
frightening
horrifying
korkutarak dağıtmak
stampede
korkut
{f} frightened

The fury of the storm frightened the children. - Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu.

The thunder frightened the students. - Gök gürültüsü öğrencileri korkuttu.

korkut
frighten

The thunder frightened the students. - Gök gürültüsü öğrencileri korkuttu.

Horror movies frighten me. - Korku filmleri beni korkutur.

korkut
{f} dismay
korkut
{f} frightening

You're really frightening me. - Beni gerçekten korkutuyorsun.

Is bungee jumping frightening or fun? - Bangi atlama korkutucu mu yoksa eğlenceli mi?

korkut
{f} horrified
korkut
{f} dismaying
korkut
{f} horrifying
korkut
horrify
korkut
{f} scared

What scared Tom the most was the thought that he might not be able to walk again. - Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.

The thunder scared the children. - Gök gürültüsü çocukları korkuttu.

korkut
{f} startling
korkut
{f} startled

Sorry if I startled you, ladies. - Sizi korkuttuysam özür dilerim, bayanlar.

I'm sorry if I startled you. - Seni korkuttuysam üzgünüm.

korkut
{f} scare

When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors. - Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.

I didn't mean to scare you. - Seni korkutmak istemedim.

korkut
startle

The noise startled him. - Gürültü onu korkuttu.

It might startle them. - Bu onları korkutabilir.

korkut
intimidate

Dan tried to intimidate Linda. - Dan, Linda'yı korkutmaya çalıştı.

It's no use trying to intimidate me. - Gözümü korkutmaya çalışmanın faydası yok.

korkut
terrorize
korkut
terrify

That was enough to terrify anyone. - O herkesi korkutmak için yeterliydi.

Sami was terrifying the girls. - Sami kızları korkutuyordu.

korkut
spook

Something must've spooked them. - Bir şey onları korkutmuş olmalı.

Something must've spooked him. - Bir şey onu korkutmuş olmalı.

korkut
overawe
korkut
dismayed
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) TAHVİFEN
korkut
Büyük dolu tanesi
korkutarak
Favoriten