korkarak

listen to the pronunciation of korkarak
Türkisch - Englisch
atremble
gutlessly
fearing

I'm very fearful of death. But by fearing it, I'm not preventing it - I'm just making life more difficult for myself. - Ölümden çok korkuyorum. Ancak bundan korkarak bunu önleyemiyorum-Ben sadece hayatı kendim için daha kötü yapıyorum.

frightened by
kork
be afraid

Don't be afraid of making mistakes. - Hatalar yapmaktan korkmayın.

Don't be afraid to ask questions. - Soru sormaktan korkma.

kork
{f} fear

She is on a diet for fear that she will put on weight. - Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.

That boy could not enter for fear of the dog. - O, köpeğin korkusundan giremedi.

kork
be afraid of
kork
{f} dread

Tom dreads going to work tomorrow. - Tom yarın işe gitmeye korkuyor.

He may dread to learn the results. - O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.

Türkisch - Türkisch
korka korka
korkarak
Favoriten