An uncontrolled life leads to misery.
- Kontrolsüz bir yaşam sefalete yol açar.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
What time do you start check-in?
- Bagaj kontrolüne ne zaman başlarsınız?
Inflation is getting out of control.
- Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
Nobody can control us.
- Hiç kimse bizi kontrol edemez.
Tom got a grip on his emotions.
- Tom duygularını kontrol altına aldı.
How are you at controlling your temper?
- Öfkeni nasıl kontrol ediyorsun?
The police were controlling the crowd.
- Polis kalabalığı kontrol ediyordu.
The riot got out of hand.
- İsyan kontrolden çıktı.
Hand washing is one way to control bacteria.
- El yıkama, bakterileri kontrol etmek için bir yoldur.
Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.
- Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.
He was checking a ticket.
- Bilet kontrol ediyordu.
Why are you checking Mary's mailbox?
- Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?
The pilot is battling for the control of the aircraft.
- Pilot, uçağın kontrolü için mücadele ediyor.
The pilot was struggling to control the plane.
- Pilot uçağı kontrol etmek için mücadele ediyordu.
The puppets are controlled by wires.
- Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.