kontrol etmek

listen to the pronunciation of kontrol etmek
Türkisch - Englisch
check

How many bags do you want to check? - Kaç tane çanta kontrol etmek istiyorsun?

I just wanted to check my email. - Sadece e postamı kontrol etmek istedim.

control

Hand washing is one way to control bacteria. - El yıkama, bakterileri kontrol etmek için bir yoldur.

Anger is hard to control. - Öfkeyi kontrol etmek zordur.

go through
check out

I'll go to check out the bedroom. - Yatak odasını kontrol etmek için gideceğim.

I'd like to check out. - Ben kontrol etmek istiyorum.

superintend
police
go over
make check
versant
check through
supervise
examine
check over
take something in hand
discipline
abuse
manage
check on

I just want to check on something. - Sadece bir şeyi kontrol etmek istiyorum.

I'll be back in an hour to check on you again. - Seni tekrar kontrol etmek için bir saat içinde döneceğim.

make sure something is ok
take a fresh look
govern

They needed a new government to control the anarchy. - Onların anarşiyi kontrol etmek için yeni bir hükümete ihtiyaçları vardı.

choke down
keep tabs on
(Hukuk) to check, to monitor
explore
check up
check up on
a) to control, to check b) to inspect c) to test d) to audit
audit
inspect
command
test
choke back
to check, inspect
guard
break
regulate
to control
see over
kontrol et
{f} check

We should check the spread of the disease. - Biz hastalığın yayılmasını kontrol etmeliyiz.

Try to check the flow of water by turning the valve. - Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.

kontrol et
check it out

Tom wants you to check it out. - Tom bunu kontrol etmeni istiyor.

I want to check it out. - Bunu kontrol etmek istiyorum.

kontrol et
{f} overhaul
kontrol etme
inspection
kontrol et
{f} control

Anger is hard to control. - Öfkeyi kontrol etmek zordur.

Try to control yourself. - Kendinizi kontrol etmeye çalışın.

kontrol et
{f} discipline
kontrol et
{f} controlling

Controlling my emotions is not my forte. - Duygularımı kontrol etmek benim görevim değil.

Would it be fair to say you have a problem controlling your anger? - Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?

kontrol et
{f} controlled

Tom wanted to hit Mary, but he controlled himself. - Tom Mary'ye vurmak istedi ama kendini kontrol etti.

The government of the Inca Empire controlled everything. - İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.

kontrol etme
{i} controlling

I have trouble controlling my anger. - Öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum.

Would it be fair to say you have a problem controlling your anger? - Öfkenizi kontrol etmekte bir sorununuzun olduğunu söylemek adil olur mu?

kontrol et
checked

He checked the durability of the house before buying it. - O, satın almadan önce evin dayanıklılığını kontrol etti.

Tom started the coffee brewing, then checked his email. - Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.

dikliğini kontrol etmek
raise a perpendicular
gelişigüzel kontrol etmek
spot check
kontrol etme
going over
sikkelerin ayarını kontrol etmek
pyx
çifte kontrol etmek
double check
Türkisch - Türkisch
Denetlemek
Yoklamak, gözden geçirmek
denetleme yapmak
inspection
kontrol etme
(Osmanlı Dönemi) teftiş
kontrol etmek
Favoriten