Türkisch - Englisch
Definition von konmak im Türkisch Englisch wörterbuch
- perch
- happen to have something good
- land on
- camp
- happen to have
- put
- to be put
- be put
- stay stay the night
- to perch, to settle; to stay stay the night; to camp; to happen to have (something good)
- enter on
- alight
- touch down
- sit
- settle
- enter upon
- light
- perch oneself
- pitch
- mirasa konmak
- inherit
- konma
- landing
- (miras) konmak
- come into
- yere konmak
- (Havacılık) alight
- el konmak
- to seize
- anafora konmak
- to get sth for nothing
- anafora konmak
- slang to get something for nothing
- başına devlet kuşu konmak
- to hit the jackpot, to have a stroke of great luck
- beleşe konmak
- to get on the gravy train
- beleşe konmak
- slang to get something for free
- beleşe konmak
- sponge up
- beleşe konmak
- mooch
- daldan dala konmak
- fly off at a tangent
- daldan dala konmak
- to jump from one thing to the other
- daldan dala konmak
- go off at a tangent
- devlet kuşu (konmak)
- unexpected good luck
- devlet kuşu (konmak)
- a windfall
- devlet kuşu (konmak)
- a godsend (occur)
- hazıra konmak
- to come into possession of something which someone else has labored to produce
- kelepire konmak
- get a deal
- kelepire konmak
- to get a bargain
- lüpe konmak
- to get sth without effort/cost
- lüpe konmak
- slang to get something for nothing
- mirasa konmak
- to inherit a fortune
- mirasa konmak
- to inherit, to come into an inheritance
- mirasa konmak
- enter on an inheritance
- servete konmak
- come into a fortune
- tüneğe konmak
- roost
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von konmak im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Bir şeyi emeksiz edinmek
- Bir yere inmek
- Koyma işi yapılmak
- Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak
- Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek
- Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek: "Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına."- Ç. Altan
- Bir şeyi emeksiz edinmek: "Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak, belki de servete de konacaktı."- H. E. Adıvar
- konma
- Konmak işi