O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
- He got a prize for winning the competition.
Tom yarışmadan ayrıldı.
- Tom dropped out of the competition.
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
- We face competition from foreign suppliers.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Çok müsabaka kazandı.
- He won many competitions.