I'm sick of conferences these days.
- Bu günlerde konferanslardan bıktım.
You attend conferences abroad.
- Yurtdışında konferanslara katılıyorsun.
His lectures are very long.
- Onun konferansları çok uzun.
You are sensitive about lectures.
- Konferanslar hakkında hassassın.
She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
- Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
What does she think about the conference results?
- O, konferans sonuçları hakkında ne düşünüyor?
His last lecture at Waseda brought down the house.
- Onun Waseda'daki son konferansı evi aşağı indirdi.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.