konesans

listen to the pronunciation of konesans
Englisch - Türkisch

Definition von konesans im Englisch Türkisch wörterbuch

understanding
{i} kavrayış
understanding
{i} anlayış

Bu kitap benim anlayışımın üzerindedir. - This book is above my understanding.

Tom'un kesinlikle bu konu ile ilgili daha iyi bir anlayışı var. - Tom certainly has a better understanding of this matter than I do.

understanding
{s} zeki
understanding
halden anlamak
understanding
akıl
understanding
anlayarak
understanding
antant
understanding
anlayışlılık
understanding
uzlaşma
understanding
{f} anla

Seni anlamak gerçekten çok zor. - Understanding you is really very hard.

Tom Mary'yi Fransızca anlamakta zorlanmadığını söylüyor. - Tom says that he has no trouble understanding Mary's French.

understanding
{i} uyuşma
understanding
understandinglyanlayışla
understanding
{i} anlaşma

Bir anlaşmamız olduğunu düşündüm. - I thought we had an understanding.

Aralarında gizli bir anlaşma var. - They have a secret understanding between them.

understanding
anlaşmazlığın halledilmesi
understanding
{i} anlaşma: We have come to an understanding. Bir anlaşmaya vardık. He attends the meetings on
understanding
{s} halden anlayan
understanding
{s} halden anlar
understanding
{i} hissetme
understanding
{s} akıllı
Englisch - Englisch
understanding