Türkisch - Englisch
Definition von komisyoncu im Türkisch Englisch wörterbuch
- middleman
- broker
Brokers struggling to make a profit don't always play by the book.
-Kâr elde etmek için mücadele eden komisyoncular her zaman kitabına göre oynamıyorlar.
- (Ticaret) agent middleman
- (Ticaret) factor
- (Ticaret) agent
- (Ticaret) jobber
- (Ticaret) commission merchant
- commission agent
- commission agent, broker, middleman
- agent, broker
- go between
- gobetween
- komisyon
- {i} commission
You will be paid a stable base salary plus commissions on sale.
-Size istikrarlı bir taban maaş artı satış komisyonu ödenecektir.
We charge a commission of 3%.
-%3 komisyon alıyoruz.
- komisyon
- committee
The committee comprises ten members.
-Komisyon 10 üyeden oluşuyor.
- komisyoncu acenta
- (Ticaret) commission agent
- komisyoncu kurum
- (Ticaret) commission house
- komisyoncu ücreti
- (Kanun,Ticaret) commission
- komisyoncu ücreti
- (Ticaret) brokerage
- komisyoncu hesabı
- (Ticaret) long account
- komisyoncu indirimi
- (Ticaret) brokerage allowance
- komisyoncu toptancı
- (Ticaret) agent wholesaling middleman
- komisyon
- board
- komisyon
- council
- komisyon
- (Ticaret) brokerage commission
- komisyon
- (Ticaret) commision
- komisyon
- (Ticaret) spread
- komisyon
- (Ticaret) bank charge
- komisyon
- (Ticaret) factorage
- komisyoncular
- brokers
Brokers struggling to make a profit don't always play by the book.
-Kâr elde etmek için mücadele eden komisyoncular her zaman kitabına göre oynamıyorlar.
- komisyon
- commission, committee " yarkurul, encümen, komite; commission, percentage" simsariye
- komisyon
- percentage, commission
- komisyon
- percentage
- komisyon
- brokerage
- komisyon
- kickback
- komisyon
- commission, committee
- komisyon
- rakeoff
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von komisyoncu im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Komisyon işleri yapan kimse, simsar: "Tiftik komisyoncusu olduğumu bildirdim ve ahbap olduk, gitti."- A. Gündüz
- Komisyon işleri yapan kimse, simsar: "Tiftik komisyoncusu olduğumu bildirdim ve ahbap olduk, gitti."- A. Gündüz
- Komisyon işleri yapan kimse, simsar
- simsar
- KOMİSYON
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Meclis şubesi. Hususi surette teşkil olunan meclis
- KOMİSYON
- (Osmanlı Dönemi) Ticarette vasıtalık etme, dellâllık ücreti
- Komisyon
- (Hukuk) YARKURUL
- Komisyon
- simsariye
- komisyon
- Bir işte aracılık yapan kimseye bırakılan yüzdelik, simsariye
- komisyon
- Alt kurul, encümen, komite
Relevante Übersetzungen
komisyoncu
Silbentrennung
ko·mis·yon·cuAussprache
Resimler
Historie
Favoriten