koma

listen to the pronunciation of koma
Türkisch - Englisch
coma

Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma. - Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.

The patient is in a deep coma. - Hasta derin bir komada.

koma halinde
comatose, in a coma
komak
set
komak
Koman
anizotrop koma
anisotropic coma
komak
colloq., see koymak
Türkisch - Türkisch
Türk Musikisinde, bir tam sesi 1/9 ölçüsünde alçaltan ya da yükselten aralık
Eski Yunanlılarda, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık
Eski Yunanlılarda, eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralığa verilen ad
Küme, yığın
Bazı hastalıklar sırasında görülen anlama, duyma ve hareketin büsbütün veya az çok kaybolmasıyla beliren derin dalgınlık durumu
Müzikte bir tam seslik aralığın bir kesirini oluşturan çok küçük aralık
koma
Favoriten