This armchair is comfortable.
- Bu kollu koltuk rahat.
This armchair is comfortable to sit in.
- Bu koltuk oturmak için rahat.
The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
- Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
He came first. Therefore he got a good seat.
- Erken geldi,bu yüzden iyi bir koltuk buldu.
This chair is suitable for the computer.
- Bu koltuk bilgisayar için uygundur.
I bought a new chair for my office.
- Ofisim için yeni bir koltuk aldım.
Cushions were placed in the seats.
- Minderler koltuklara yerleştirildi.
Many women in the world shave their armpits.
- Dünyadaki birçok kadın koltuk altlarını tıraş ederler.
She shaved her armpits.
- O, koltuk altını tıraş etti.
Tom was sitting in an easy chair, watching TV.
- Tom televizyon izlerken rahat bir koltukta oturuyordu.
The worst seat in the auditorium is the middle seat in the 12th row right behind the sound engineer.
- Konferans salonundaki en kötü koltuk ses mühendisinin tam arkasında 12. sıradaki orta koltuktur.