Definition von koltuk im Türkisch Englisch wörterbuch
- armchair
The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.
- Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.
I sat back in the armchair and opened the book.
- Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.
- seat
Smokers are asked to occupy the rear seats.
- Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
Is there a vacant seat?
- Boş bir koltuk var mı?
- chair
This chair is suitable for the computer.
- Bu koltuk bilgisayar için uygundur.
Tom is sitting in one of the chairs.
- Tom koltuklardan birisinde oturuyor.
- (Botanik, Bitkibilim) arm-pit
- (Tıp) axilla
- place
Cushions were placed in the seats.
- Minderler koltuklara yerleştirildi.
- (Askeri) stopper
- (Astronomi) cassiopeia's chair
- armpit
My armpits were sweating.
- Benim koltukaltlarım terliyordu.
Many women in the world shave their armpits.
- Dünyadaki birçok kadın koltuk altlarını tıraş ederler.
- (Astronomi) cassiopeia
- support
- protection
- sedile
- official position
- dickie
- stalls
- astr. Cassiopeia; Cassiopeia's Chair
- (Hukuk) (parlamento) seat
- armchair, easy chair; armpit; flattery; stalls; support, protection; official position, chair
- elbow chair
- stall
- axil
- easy chair
Tom was sitting in an easy chair, watching TV.
- Tom televizyon izlerken rahat bir koltukta oturuyordu.
- bench seat
- auditorium
The worst seat in the auditorium is the middle seat in the 12th row right behind the sound engineer.
- Konferans salonundaki en kötü koltuk ses mühendisinin tam arkasında 12. sıradaki orta koltuktur.
- fauteuil
- koltuk değneği
- crutch
Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.
- Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.
I'm on crutches since I broke both my legs.
- Her iki bacağımı kırdığım dan beri koltuk değneği kullanıyorum.
- koltuk altı
- arm pit
- koltuk altı
- arm-pit
- koltuk altı
- (Tıp) fossa axillaris
- koltuk altına ait
- (Anatomi) axillar
- koltuk arkalığı
- (Otomotiv) backrest
- koltuk başlığı
- head restraint
- koltuk değnekleri
- crutches
- koltuk kılıfı
- seat cover
- koltuk kılıfı
- slipcover
- koltuk minderi
- (Otomotiv) padding
- koltuk minderi
- seat cushion
- koltuk rotasyonu
- seat rotation
- koltuk takımı
- sitting group
- koltuk başı
- per seat
- koltuk değneği
- crutches
- koltuk yastığı
- seat cushion
- koltuk alt şasisi
- seat underframe
- koltuk altı
- axilla
- koltuk altı
- armpit, underarm
- koltuk altı
- armpit
I perspired under my armpits.
- Benim koltuk altım terledi.
She shaved her armpits.
- O, koltuk altını tıraş etti.
- koltuk altı atardamarı
- (Anatomi) axillary artery
- koltuk altı ile ilgili
- (Tıp) axillary
- koltuk altı kılı
- arm pit hair
- koltuk altı lenf düğümleri
- (Anatomi) axillary ganglions
- koltuk altında olan
- underarm
- koltuk arkalığı kilidi
- (Otomotiv) backrest lock
- koltuk arkalığı mesnedi
- (Otomotiv) backrest stay
- koltuk arkalığı plakası
- (Otomotiv) backrest plate
- koltuk arkalığı çerçevesi
- (Otomotiv) backrest frame
- koltuk avcısı
- spoilsman
- koltuk ayarı
- seat adjustment
- koltuk bağlantısı
- seat anchorage
- koltuk başı maliyet
- (Turizm) seat cost
- koltuk desteği
- seat support
- koltuk değiştirebilir miyiz
- Could I change seats with you
- koltuk emniyet kemeri
- (Otomotiv) seats seat belt
- koltuk gövde altı kaportası
- belly fairing
- koltuk halkası
- seat ring
- koltuk ikinci sıra
- (Otomotiv) seat second
- koltuk ileri geri ayarı
- seat fore aft adjustment
- koltuk iskeleti
- seat frame work
- koltuk kaidesi
- under carriages
- koltuk kaportası
- belly fairing
- koltuk kemeri kiti
- seat belt kit
- koltuk kol dayanağı
- armrest
- koltuk körüğü kiti
- seat bellows kit
- koltuk mesafesi
- (Argo) couching distance
- koltuk mesafesinde
- couching distance
- koltuk modülleri
- (Otomotiv) seat modules
- koltuk montaj
- (Otomotiv) seat assembly
- koltuk rayı
- seat rail
- koltuk rondelası
- seating washer
- koltuk sayısı
- seating capacity
- koltuk süngeri
- (Askeri) seat cushion foam
- koltuk sırt açısı ayarı
- seat back angle adjustment
- koltuk teknesi
- seat pan
- koltuk tutucusu
- seat retainer
- koltuk yaylı süspansiyonu
- seat spring suspension
- koltuk çerçevesi
- seat frame
- koltuk çıkmak
- to support financially
- koltuk çıkmak
- support financially
- koltuk ön
- (Otomotiv) seat front
- koltuk örtüsü
- antimacassar
- koltuk ücreti ne kadar
- How much are the seats
- koltuk ısıtma düğmesi
- (Otomotiv) heated seat switch
- koridorda koltuk
- aisle seat
- koridorda koltuk rica ediyorum
- I'd like an aisle seat please
- tekerlekli sandalye/koltuk
- wheelchair
- sallanan koltuk
- rocker
- kapmak (koltuk)
- pick up
- rahat koltuk
- lounge-chair
- koltuk altı
- underarm
- yatar koltuk
- supine seat
- Koltuk altı
- (Tıp) maschale
- arka koltuk
- rear seat, backseat
- arka koltuk
- rumble
- arka koltuk
- back seat
Tom usually prefers to ride in the back seat.
- Tom genellikle arka koltukta yolculuk etmeyi tercih eder.
Tom said he found a wallet in the back seat.
- Tom arka koltukta bir cüzdan bulduğunu söyledi.
- arka portatif koltuk
- rumble seat
- arkası yüksek koltuk
- grandfather's chair
- arkası yüksek koltuk
- grandfather chair
- açılır kapanır koltuk
- folding chair
- açılır kapanır koltuk
- drop seat
- açılır kapanır koltuk
- swing seat
- açılır kapanır koltuk
- tip up seat
- boş koltuk politikası
- (Hukuk) empty chair policy
- bu koltuk dolu mu
- Is this seat occupied
- bu koltuk nerede
- Where is this seat
- bu uçakta boş koltuk var mı
- Are there any seats on the flight
- döner koltuk
- swivel chair
- ergonomik koltuk
- contour series seat
- fırlatılabilir koltuk
- jettisonable seat
- güvertede bir koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum
- I'd like to reserve a deck chair
- hasır koltuk
- wicker chair
- iskemle/sandalye/koltuk kavgası quarrel over who gets
- a desirable post
- katlanan koltuk
- swing seat
- pencerenin yanında koltuk
- window seat
- pencerenin yanında koltuk rica ediyorum
- I'd like a window seat please
- pulman koltuk seat
- with an adjustable back (installed in buses, trains, airplanes, boats)
- rahat koltuk
- easy chair
- salıncaklı iskemle/koltuk
- rocking chair
- salıncaklı koltuk
- rocking chair
- sigara içilen bölümde koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum
- I would like to reserve a seat in the smoking section
- sigara içilmeyen bölümde koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum
- I would like to reserve a seat in the non smoking section
- sürgülü koltuk
- sliding seat
- yuvarlak arkalı koltuk
- barrel chair